Türkiye Cumhuriyeti 100 Yaşında
Nerede o eski bayramlar diyerek kutladığımız her bayramın azalan coşkusuna ne kadar sitem etsek de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız 100. Yılında da aynı coşku ve heyecanla kutlanmaya devam ediyor. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Efendiler! Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz.” demesiyle başlayan bu laik ve demokratik yönetim şekli 100 yıldır ülkemizin güneşi, sonsuz minnettin en güzel temsilcisidir. İşte bu yüzden söylenen her söz yazılan her yazı ve kutlanan her yıl ne kadar coşkun olursa olsun hep biraz öksüz kalır. Çünkü yaşamak denen şeyi anlamlı kılan kelimenin kendisidir. Özgürce, bağımsızca tüm benliğimle tek ve bir başıma, seçerek ve seçilerek, öğrenerek, koşarak, okuyarak, hesapsızca yaşayabiliyorsam, boyunduruk duvarlarını yıkıp hakimiyet denen kafesi egemenlik denen kanatlarımla parçalayabiliyorsam Cumhuriyet sayesinde.
Sarı saçlı mavi gözlü ulu bir önder olması sayesinde. O yüzden Cumhuriyeti bir kelime ve anlam olarak görmemek gerekiyor. Çünkü içimizde ve geleceğimizde tıpkı geçmişimizde olduğu gibi nice Mustafa Kemal’ler var. Onun yolunda arkasına bakmadan hedefine yürüyecek sadece idol olarak görerek değil aynı zamanda yol gösterici ilkelerini benimseyecek gençler var. Cumhuriyeti var eden Ulu Önder Atatürk’ün cumhuriyeti yaşatacak gençleri var. Cumhuriyet sahnesinde geçmişin insanlarında geleceğe gururla bakan bakışlar var. Niye biliyor musunuz? Çünkü ben gördüm siz de gördünüz. Kutlamalar boyunca Cumhuriyete aşkla şiirler okuyan teyzeleri, amcaları gördük. Bayrağın altında pıtı pıtı yürüyen bebeklerin şen kahkahalarını duyduk. Gençlerin keyifli çığlıklarında marşlar, şarkılar dinledik. Çocukların ellerindeki balonları gökyüzüne özgürlüğe salışlarını izledik. Özgürlüğümüze, Cumhuriyetimize…
Cumhuriyet sadece bir bayram değil. Bizler gibi yaşayan bir canlı. Her sene yaş alarak köklenen ulu bir çınar. Bizlerin göreviyse bu ulu çınarı şanıyla ona yakışır bir şekilde yaşatmaktır. Sadece süslü cümleler, büyük kutlamalarla değil; öğrenerek, gelişerek, yetişerek ve büyüyerek bu ulu çınarın her bir dalını başta Türkiye Cumhuriyet’i olmak üzere dünyanın dört bir yanına yetiştirmektir. Bilgiyle sulamak, özveriyle çalışmaktır. Korumak ve yüce görmektir.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak olan sizlersiniz.” Cumhuriyeti yaşatacak olan benim gibi gençler, sizsiniz, biziz!
Amine Yağmur Göz
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü
İletişim Çalışmalarına Giriş, 1. Sınıf öğrencisi