Londra Yunus Emre Enstitüsünün gerçekleştirdiği “Sinemanın İstanbul’a Gelişi ve Erken Dönem Sineması” adlı program sinemaseverler tarafından yoğun ilgi gördü.
Etkinliğin açış konuşmasını yapan Birkbeck Üniversitesinden Profesör Ian Christie, Nezih Erdoğan’ın Türk sinemasına dair çalışmalarından övgüyle söz ederek Londra Yunus Emre Enstitüsüne gerçekleştirmiş olduğu program için teşekkürlerini iletti.
Türkiye’nin önde gelen sinema tarihçilerinden ve Birkbeck Üniversitesinde misafir akademisyen olarak görev yapan Profesör Nezih Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen programda, 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar İstanbul’da sinemanın tarihi dönüşümü ele alındı.
İstinye Üniversitesinde film teorisi, film tarihi ve hikâye anlatıcılığı dersleri veren Prof. Erdoğan, İstanbul’da sinemanın oluşum yıllarında seyirci ve modern dünya üzerine sürükleyici bir tartışma sundu.
Erdoğan konuşmasında, sinemanın şehre gelişi, izleyicide yarattığı hayret ve modernlik duygusu, Karagöz’ün sinemaya etkisi, sinemanın şehrin kültürel ve siyasi dönüşümüne yansıması gibi çeşitli konulara değindi.
Profesör Nezih Erdoğan, seyircinin sinema ile tanışmadan önce “Karagöz ve Hacivat” orta oyunu gibi görsel ve işitsel duyularına hitap eden içerikler ile tanışıklığından söz etti.
1896 yılında elektrik olmadığı için sinemanın gaz lambalarıyla aydınlatılan ilk unsurlarla başladığını anlatan Profesör Erdoğan, sinemanın Şehzadebaşı’nda bir Ramazan etkinliği olarak tanıtıldığını, modernlik ve gelenek arasında bir köprü kurduğunu vurguladı.
Türk Filmlerinin Müzikleri İcra Edildi
Programın son bölümünde Piyanist Çiğdem Borucu, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının arşivinden seçilen ve o dönemde İstanbul’da gösterilmiş nadir ve orijinal filmlerinin müziklerini icra etti.