
“İzleyiciye Ulaşan Ses: Gazetecilikte Anı Yakalamak” başlığıyla gerçekleştirilen söyleşinin moderatörlüğünü, İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Özgenur Reyhan Güler üstlendi.
Etkinlikte, ekran karşısında izlediğimiz haberlerin ardındaki hazırlık süreçleri, sahada karşılaşılan gerçekler, canlı yayın dinamikleri ve gazetecilikte refleks geliştirme becerileri ele alındı. Merve Tokaz, sahada yaşadığı deneyimleri ve haberin mutfağında geçen anları öğrencilerle paylaşarak, genç iletişimciler için ilham verici bir içerik sundu.
📍 Etkinlik Detayları
🗓️ Tarih: 24 Nisan 2025
🕛 Saat: 12.00 – 13.00
📌 Yer: Vadi Kampüs, V123 Konferans Salonu
Söyleşide, haberin sadece doğruyu aktarmaktan ibaret olmadığı; aynı zamanda toplumun sesi olmak, olay anını yakalayarak belgeler üretmek ve medya profesyonellerinin yüksek refleks kabiliyetiyle hareket etmeleri gerektiği vurgulandı.
Etkinlik, öğrencilerin sorularıyla interaktif bir şekilde sona erdi. Katılımcılar, medya alanındaki güncel gelişmeleri sahadan gelen bir sesle dinleme şansı yakaladılar.
İstinye Üniversitesi İletişim Fakültesi, medya dünyasının profesyonellerini öğrencilerle buluşturmaya ve sektörel bilgi birikimini doğrudan eğitim ortamına taşımaya devam ediyor.

“Türkiye’de Medyanın Geleceği” başlıklı söyleşide, değişen medya dinamikleri, dijital dönüşümün etkileri, basının evrimi ve yeni nesil habercilik modelleri ele alındı. Katılımcılar, medyanın bugünü ve yarını hakkında sektörün içinden gelen bir uzmanın perspektifinden bilgi alma fırsatı yakaladı.
📍 Etkinlik Detayları:
🗓️ Tarih: 18 Mart 2025
🕛 Saat: 12.00 – 13.00
📌 Yer: İstinye Üniversitesi Vadi Kampüsü, V123
Etkinlik boyunca Erdoğan Aktaş, gazeteciliğin dönüşen doğasını ve medya kurumlarının karşılaştığı zorlukları sahadan örneklerle anlattı. Öğrenciler ise medya sektöründeki güncel gelişmeler hakkında sorular yönelterek söyleşiye aktif katılım gösterdi.
İstinye Üniversitesi İletişim Fakültesi, Medya Arenası gibi etkinliklerle öğrencileri medya profesyonelleriyle bir araya getirmeye ve sektörel deneyimi doğrudan eğitim ortamına taşımaya devam ediyor.

"Dijital Platformlar ve Değişen Seyirci Kültürü" başlıklı etkinlikte, dijital yayıncılık alanında yaşanan dönüşüm, izleyici alışkanlıklarının değişimi ve yeni medya platformlarının kültürel etkileri ele alınacak.
Günümüzde içerik tüketim alışkanlıklarının hızla evrilmesiyle birlikte, dijital platformlar sadece izleme biçimlerini değil, seyircinin içerikle kurduğu ilişkiyi de derinlemesine dönüştürmektedir. Bu kapsamda düzenlenen etkinlik, medya ve iletişim alanındaki güncel tartışmalara akademik bir zemin sunmayı hedeflemektedir.

Moderatörlüğünü Öğr. Gör. Özgenur Reyhan Güler’in üstlendiği etkinlikte, “medyanın mutfağından ekrana” uzanan haber üretim süreci tüm yönleriyle ele alındı. Cem Öğretir, bir haberin ekranlara ulaşmadan önce geçtiği editoryal ve teknik aşamaları öğrencilerle paylaşarak, habercilikte dikkat edilmesi gereken temel ilkeleri ve yayıncılık disiplini üzerine önemli bilgiler verdi.
Söyleşide ayrıca, medya profesyonellerinin karşılaştığı zorluklar, dijitalleşen medya ortamında değişen habercilik pratikleri ve izleyiciyle güven temelli iletişimin önemi de tartışıldı.
Etkinlik, İletişim Fakültesi öğrencilerinin yoğun katılımı ve interaktif katkılarıyla gerçekleşti. Öğrenciler, sektörün deneyimli bir ismiyle doğrudan iletişim kurma fırsatı bulurken, haber sunumu ve medya etiği konularında değerli içgörüler edindiler.
İstinye Üniversitesi İletişim Fakültesi, öğrencilere medya dünyasını yakından tanıma fırsatı sunan bu tür etkinliklerle teorik eğitimi uygulamalı deneyimlerle zenginleştirmeye devam etmektedir.

İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü tarafından düzenlenen etkinlik, öğrencilerin yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Moderatörlüğünü Öğr. Gör. Özgenur Reyhan Güler’in üstlendiği söyleşide Didem Arslan Yılmaz, haberin oluşum sürecinden televizyon gazeteciliğinin dinamiklerine, gerçek hikâyelerin izini sürmekten habercilikte etik ilkelere kadar birçok başlıkta tecrübelerini paylaştı.
Gazeteciliğin sadece bir meslek değil, aynı zamanda kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğu taşıyan bir toplumsal görev olduğunu vurgulayan Arslan Yılmaz, genç iletişimcileri eleştirel düşünmeye ve sahada aktif olmaya teşvik etti.
Etkinlik, öğrencilerin sorularını yönelttiği interaktif bir bölümle sona erdi. Katılımcılar, haberin arka planını doğrudan bir gazeteciden dinleme fırsatı bulmanın yanı sıra medya sektörüne dair önemli içgörüler edindi.
İstinye Üniversitesi İletişim Fakültesi, öğrencileri medya profesyonelleriyle buluşturmaya ve sektörel deneyimlerle eğitimi desteklemeye devam ediyor.

Haber: Amine Yağmur Göz - Senanur Akat – Sude Akgün
İstinye Üniversitesi İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümü tarafından Markalı dersi kapsamında Neuroscience ABS Genel Müdürü Fatih Ölçekçiler koordinatörlüğünde yürütülen etkinlikte konuğumuz girişimci – YedirApp kurucu ortağı Esra Sarıhan oldu. Esra Sarıhan, “Girişimcilikte İletişim: Yeni Nesil Bağlantı ve Etkileşim” başlığıyla iş dünyasındaki dönüşümü, girişimcilik yolculuğunu ve kişisel marka inşasının önemini anlattı. Sarıhan, “Girişimcilik sadece fikir üretmek değil, fikri hayata geçirecek cesarete ve sürdürülebilir stratejiye sahip olmaktır” sözleriyle bilgi, deneyim ve tavsiyelerini öğrencilerle paylaştı.
Kurumsal Dünyadan Girişimcilik Ekosistemine
Endüstri mühendisliği eğitimi alan ve uzun süre aile şirketinde çalışan Sarıhan, iş dünyasında farklı bir vizyon geliştirdiğini belirtti. “Aile baskısıyla başladığım bu yol, bana büyük bir öğrenme alanı sundu,” diyen Sarıhan, uluslararası pazarlarda yöneticilik yaptıktan sonra girişimciliğe adım attığını aktardı.
Türkiye’den Londra’ya Uzanan Başarı Öyküsü
2010 yılında kurduğu çok kategorili e-ticaret platformu ile dikkat çeken Sarıhan, sonrasında geliştirdiği markalarla üçü Londra merkezli olmak üzere toplam dört uluslararası girişimcilik ödülü kazandı. “Bir start-up olarak Steam Awards’ta büyük firmalarla yarışıp ödül almak bizim için gurur vericiydi,” diyen Sarıhan, global ölçekte başarıyı disiplin ve özgün fikirlerle yakaladıklarını vurguladı.
“Yedir” ile Ev Aşçılığına Kurumsal Kimlik
Sarıhan’ın son girişimi “Yedir”, ev aşçılarını dijital bir platformda buluşturan ve onları ekonomik döngüye dahil eden bir girişim olarak dikkat çekiyor. “Ev yemeği sadece sarma, dolma değildir; bu ülkenin kültürü ellerin emeğidir,” diyen Sarıhan, gastronomi mezunlarından ev hanımlarına kadar geniş bir kitleyi üretime dahil ettiklerini belirtti.
İletişim ve Kişisel Marka: Girişimciliğin Görünmeyen Yüzü
İyi bir girişimcinin aynı zamanda etkili bir anlatıcı olması gerektiğini söyleyen Sarıhan, kişisel markanın güven ve ilham yarattığını vurguladı. “Hikâyeni doğru anlatmazsan, fikrinin bir değeri olmaz. Girişimci hem sahnede hem sahada inandırıcı olmalı” diyen Sarıhan, LinkedIn ve sosyal medya gibi dijital araçların da bu süreçte doğru kullanılmasının önemine değindi.
“Başarısızlık Başlangıçtır, Cesaret Devam Ettirir”
Genç girişimcilere seslenen Sarıhan, başarısızlığın yolun bir parçası olduğunu belirterek, “İlk denemeniz tutmayabilir. Önemli olan öğrenmek ve yeniden denemek. Cesaret, her defasında tekrar ayağa kalkabilmektir,” ifadelerini kullandı. Söyleşinin sonunda, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ruken Özgül Kılanç ve Neuroscience ABS Genel Müdürü Fatih Ölçekçiler tarafından Esra Sarıhan’a teşekkür belgesi takdim edildi.

Haber: Sude Akgün – Senanur Akat – Amine Yağmur Göz
İstinye Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü tarafından, “Markalı” dersi kapsamında düzenlenen etkinlikte, Nöropazarlama Danışmanı ve Nöro Akademi Kurucu Ortağı Serra Uslu’nun koordinasyonunda, nöropazarlama alanında uzman isim Mehmet Kaya ağırlandı. “Nöropazarlama Vaka Çalışmaları” başlıklı sunumunda tüketicilerin ürün ve markalara verdikleri tepkilerin uygulamalı EEG ve EYE-Tracking cihazlarıyla öğrencilerle workshop gerçekleştirdi.
Kaya, öğrencilere izlettirilen reklamların nörobilimin devreye girerek bilinçdışı tepkileri ölçümleme yoluyla pazarlama dünyasına daha güvenilir sonuçlar ve derin içgörülerle reklamların beğenilip beğenilmediği cihazlar sonucunda tahmin yürütülebildiğini ve ona göre ürünün alımının nasıl artıp azaldığı konusunda hem anlatıp hem de uygulamalı olarak gösterdi.
İzlettirilen reklamlar sonucunda öğrencilerin hangi noktada odak, stres vb. tepkilerini c cihazlar eşliğinde reklamların hangi saniyesinde nasıl tepkiler verdikleri ispatlanarak öğrencilere tablo sonucunda anlatıldı.
Çok keyifli geçen bir etkinlikte hem öğrencilerin nörobilim cihazları olan EEG ve EYE – Tracking cihazlarını deneyimleyerek hem de anlatılarak verimli ve eğlenceli bir ders oldu. Etkinlik sonunda Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ruken Özgül Kılanç ve Nöropazarlama Danışmanı ve Nöro Akademi Kurucu Ortağı Serra Uslu tarafından Mehmet Kaya’ya teşekkür belgesi takdim edildi.

Katılmak isteyen tüm öğretim üyelerimizi ve öğrencilerimizi bekleriz.

13 Nisan 2025'te kapılarını açan ve 6 ay boyunca devam edecek olan etkinlikte Yakaza Studio, fiziksel kumaş işçiliği ile dijital animasyon sanatını birleştiren bütüncül bir ekosistem tasarladı.
"Cosmotheca", Türk ve Japon kültürel miraslarından ilham alan desenler ve formlarla şekillenen, hem geçmişin kutsal geometrilerini hem de dijital çağın sonsuz potansiyelini bir araya getiren bütüncül bir deneyim sunuyor.
Ana enstalasyona eşlik eden özel kapsül koleksiyon ise, "Cosmotheca"nın desenlerinden yola çıkarak hazırlanan ve Yakaza Studio’nun giyilebilir sanat vizyonunu taşıyan sınırlı sayıdaki eşsiz parçalardan oluşuyor. Bu koleksiyon, ziyaretçilere sanat ve tasarımın birleşiminden doğan özgün bir deneyim yaşama imkânı sunuyor.
Yakaza Studio, "Cosmotheca" ile kültürlerarası diyaloğun yeni bir ifadesini sunarken, geçmişin kutsal geometrilerini, doğanın kozmik ritimlerini ve dijital çağın sonsuz olasılıklarını bir araya getirerek zamansız bir deneyim sunuyor. Türkiye ve Japonya kültürlerinin estetik mirasını geleceğe taşıyan bu proje yaşayan bir kültürel arşiv niteliği taşıyor.
Etkinlik Süresi: 13 Nisan 2025 – 13 Ekim 2025
Yer: Türkiye Pavilyonu, Expo 2025 Osaka, Japonya


7 Nisan 2025 tarihinde, Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nezih Erdoğan, Japonya’nın Tokyo kentinde bulunan Aoyama Gakuin Üniversitesi'nde bir konuşma gerçekleştirdi. Etkinlik kapsamında, Prof. Dr. Erdoğan’ın konuşmasının ardından “İstanbul: Do Redo Undo: Waters, Streets, Faces” başlıklı video çalışmasının gösterimi yapıldı.


Haber: Amine Yağmur Göz - Senanur Akat – Sude Akgün
İstinye Üniversitesi İletişim Fakültesi, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümü tarafından Markalı dersi kapsamında Neuroscience ABS Genel Müdürü Fatih Ölçekçiler koordinatörlüğünde yürütülen etkinlikte konuğumuz Neuromarketing Lead Hayat firmasından Fatma Gülşah Dizar oldu. Fatma Gülşah Dizar, “Nörolab’den Pazarlama İletişimine: Uygulamalı EEG ve EYE-Tracking Atölyesi” başlığıyla bilgi, deneyim ve tavsiyelerini bizlerle paylaştı.
Beyin ve Pazarlama Arasındaki Köprü
Ders kapsamında yapılan söyleşide, nöropazarlamanın temel kavramlarını ve uygulama alanlarını çok boyutlu biçimde ele aldı. Tüketici davranışlarını beyin süreçleriyle açıklayan bu disiplinin, pazarlama stratejilerinde nasıl kullanıldığı örneklerle açıklandı. Dizar, nöropazarlamanın bilimsel arka planını detaylandırarak; tüketicilerin karar alma süreçlerinde beynin rolünü irdeledi.
Duygular, Zihin Haritaları ve Karar Verme Süreçleri
Söyleşide öne çıkan konular arasında duygusal karar verme mekanizmaları, zihin haritalarının oluşumu ve beynin bilinçdışı tepkilerinin tüketici davranışlarına etkisi yer aldı. Ayrıca tüketicilerin ürün ve marka tercihleri üzerinde etkili olan nörobilimsel bulgular örneklerle aktarıldı.
EEG ve EYE-Tracking ile Ölçüm Yöntemleri
Dizar, nöropazarlamada kullanılan ölçüm tekniklerine de sunumlarında yer verdi. Elektroensefalografi (EEG) ve göz izleme teknolojileri gibi araçların, reklamların etkinliğini analiz etmede nasıl kullanıldığı anlatıldı ve söyleşide ölçüm cihazlarıyla öğrencilerle workshop yapıldı.
Etik Tartışmalar Gündemdeydi
Söyleşide önemli başlıklarından biri de nöropazarlamanın etik boyutuydu. Tüketicinin bilinçdışı kararlarına müdahale etme potansiyeli barındıran bu alanda, etik sorumlulukların göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulandı. Öğrenciler, ticari amaçla kullanılan nöro teknolojilerin sınırlarının belirlenmesinin önemine dikkat çekti.
“Eleştirel Düşünmeyi Teşvik Ediyor”
Dizar, öğrencilerin disiplinlerarası yaklaşımları başarıyla analiz ettiklerini belirterek, “Nöropazarlama dersi, öğrencilerimize hem bilimsel hem de etik bağlamda eleştirel düşünme becerisi kazandırıyor” dedi.
Söyleşinin sonunda, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ruken Özgül Kılanç ve Neuroscience ABS Genel Müdürü Fatih Ölçekçiler tarafından Fatma Gülşah Dizar’a teşekkür belgesi takdim edildi.

RTC Projections serisinin ikinci etkinliği, 12 Mart 2025 tarihinde Dr. Aslı Ildır’ın "Dijital Platformlar ve Değişen Seyirci Kültürü" başlıklı konuşmasıyla gerçekleşti. Kadir Has Üniversitesi’nde TÜBİTAK destekli bir projede doktora sonrası araştırmacı olarak görev yapan Dr. Ildır, Türkiye'deki izleyici perspektifinden dijital platformların, özellikle Netflix gibi popüler streaming servislerinin film ve televizyon izleme alışkanlıklarını nasıl dönüştürdüğünü tartıştı.
Dr. Ildır’ın araştırması, dijital platformların "isteğe bağlı kültür"e etkisini incelerken, seyircilerin bu platformlar aracılığıyla içerik tüketim alışkanlıklarını nasıl yeniden şekillendirdiğine dair derinlemesine veriler sunuyor. Katılımcılarla yapılan 30 derinlemesine görüşme üzerinden elde edilen bulgular, Türkiye’deki izleyici kitlesinin dijital platformlarla olan ilişkisinin nasıl değiştiğini gözler önüne seriyor.


Katılmak isteyen tüm hoca ve öğrencilerimizi bekleriz.

Katılmak isteyen tüm hoca ve öğrencilerimizi bekleriz.

Londra Yunus Emre Enstitüsünün gerçekleştirdiği “Sinemanın İstanbul’a Gelişi ve Erken Dönem Sineması” adlı program sinemaseverler tarafından yoğun ilgi gördü.
Etkinliğin açış konuşmasını yapan Birkbeck Üniversitesinden Profesör Ian Christie, Nezih Erdoğan’ın Türk sinemasına dair çalışmalarından övgüyle söz ederek Londra Yunus Emre Enstitüsüne gerçekleştirmiş olduğu program için teşekkürlerini iletti.
Türkiye’nin önde gelen sinema tarihçilerinden ve Birkbeck Üniversitesinde misafir akademisyen olarak görev yapan Profesör Nezih Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen programda, 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar İstanbul’da sinemanın tarihi dönüşümü ele alındı.
İstinye Üniversitesinde film teorisi, film tarihi ve hikâye anlatıcılığı dersleri veren Prof. Erdoğan, İstanbul’da sinemanın oluşum yıllarında seyirci ve modern dünya üzerine sürükleyici bir tartışma sundu.
Erdoğan konuşmasında, sinemanın şehre gelişi, izleyicide yarattığı hayret ve modernlik duygusu, Karagöz’ün sinemaya etkisi, sinemanın şehrin kültürel ve siyasi dönüşümüne yansıması gibi çeşitli konulara değindi.
Profesör Nezih Erdoğan, seyircinin sinema ile tanışmadan önce “Karagöz ve Hacivat” orta oyunu gibi görsel ve işitsel duyularına hitap eden içerikler ile tanışıklığından söz etti.
1896 yılında elektrik olmadığı için sinemanın gaz lambalarıyla aydınlatılan ilk unsurlarla başladığını anlatan Profesör Erdoğan, sinemanın Şehzadebaşı’nda bir Ramazan etkinliği olarak tanıtıldığını, modernlik ve gelenek arasında bir köprü kurduğunu vurguladı.
Türk Filmlerinin Müzikleri İcra Edildi
Programın son bölümünde Piyanist Çiğdem Borucu, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığının arşivinden seçilen ve o dönemde İstanbul’da gösterilmiş nadir ve orijinal filmlerinin müziklerini icra etti.